dugme

1 Ekim 2011 Cumartesi

ASTIM HASTALIĞI NEDİR?


ASTIM HASTALIĞI NEDİR?


Astım kronik bir akciğer hastalığıdır.
Astım belirtilerine hava yollarının enflamasyonla şişmesi yol açar.
Nefes alma esnasında solunum olayının olduğu alveol tabir edilen hava boşluklarına naklini sağlayan iletici hava yollarında daralma, tıkanıklık, hava akımında zorlanma ile oluşan bir hastalıktır.
Hava yollarında mikrobik olmayan bir iltihaplanma oluşur.
Enflamasyon hava akımını engelleyerek ara sıra astım nöbetleri veya krizlerine neden olur.
ASTIMA YOL AÇAN ÇEVRESEL  FAKTÖRLERİ BAZILARI
Ev tozu
Evcil hayvanlar
Hamamböceği
Kalorifer böceği gibi haşereler
Küf mantarları
Polenler
Bazı ilaçlar
İşyerlerindeki mesleki uyarıcılar
Sigara dumanı
Hava kirliliği
Bazı gıdalar
Katkı maddeleri
İklim değişiklikleri
Solunum yolu enfeksiyonları
Bunlar bazıları


MESLEK İLE İLİŞKİSİ
Fırıncılarda
Kuaförlerde
Boyacılarda
Çifçilerde
Mobilya ve kereste işlerinde
Gıda sektöründe çalışanlarda
Bunlar bu iş kollarında çalışanlarda  görülme sıklığı bulunuyor.işdeğişikliği gereke bilir.

ÇEVRESEL FAKTÖRLER
MEVSİMLERLE ETKİLERİ

Bazı hastalıklarda ane babadan genetik yollarla çocuğa da geçer.
Astım genetik bir hastalık denilemez fakat etkendir. Çevresel faktörlerin etkiside önemlidir tek başına bir etki söz konusu değildir sadece çevresel faktörlerlede astım hastalığına da çıkması kaçınılmaz olabilir.
Anne veya baba astım olan bir hasta için çoçuğuda astım olur demek yanlış olabilir.her ihtimelde gözardı edilmeden tedaviye yakın durulmalı ve doktor kontrolleri sık yapılmalı.
       SOLUNUM SİSTEMİ İLE GENEL  BİLGİLER
Vücut dokularında yaşamsal olayların sürmesi için gerekli
OKSİJENİ havadan sağlayan sisteme SOLUNUM SİSTEMİ denir. Solunum yolları ile solunum organı akciğerlere gelen hava alveol duvarındaki kapillerin içindeki kana(Eritrosit’lere) geçer. Dokularda metabolizma sonucu biriken karbondioksit ’tekapillerler deki kandan alveollere geçer ve dışarı atılır. Öyleyse kısaca diyebiliriz ki solunum sistemi vücut
İçin gerekli O2’yi sağlar, vücutta oluşan CO2’ti dışarı atar.
Bu sistem 3 bölümde incelenir.
1-Üst solunum yolları: (Cavumnasi, paranasalsinuslar ve nasopHarynx)
2-Alt solunum yolları: (Larynx, trachea ve bronchi)
3-Solunum organı: PULMO “Akciğer”
Solunum yolları fonksiyonel olarak ayrıca hem solunum, hem de
Başka görevi olan(Cavumnasi koku alma, cavumorms sindirim ve tat alma, pharynx sindirim ve işitme, larryx ses çıkarma)solunum
Yolları ile yalnız solunum görevi olan solunum yolları(Trac-
Hea, brochi) olarak ta ayrılabilir.


Bronchi: Beşinci veya göğüs omuru hizasında trachea ikiye ayrılır. (Bifurcatiotrachea) bu şekilde sağ ve sol iki bronkus (Bronchusprincipalisdexter et sinister) meydana gelir. Bu iki broncus arasında 70 derecelik bir açı oluşur ki açının tepesi hizasına (içeride) carinatracheae denir. Sağ sol bronchusprincipalisler arasında şu farklılıklar vardır.


BroncusPrincipalisDexter
BroncusPrincipalisSinister
 UZUNLUĞU     
                  2cm (Kısa)
                   5cm (Uzun)
 ÇAP              
                 15mm(kalın)
                   10mm(ince)
TRACHEA EKSENİ


YAPTIĞI AÇI
                 24,5–25 derece
                   45,5 derece



SOLUNUM ORGANI: 
Dışarıdan oksijenin alınıp karbondioksitin dışarı atıldığı organ akciğerdir. Akciğerler (pulmones) sağ sol (pulmodexter et sinister) olmak üzere iki tanedir. Göğüs boşluğunda bulunurlar ki iki akciğer ortada kalp, esophagus, trachea, büyük damarlar ve önemli sinirler içeren MEDİASTİNUM adı verilen aralıkla birbirlerinden ayrılmışlardır.
Bir akciğer yarım bir koniye benzer, buna göre konveks bir yan yüzü (faciescostalis), az konkav bir iç yan yüzü (faciesmedialis, mediastinalis) ve aşağıda bir tabanı (faciesdiaphragmatica) ile yukarda tepe (apexpulmonis)’si vardır. Margoanterior ve margoinferior’u belirgindir.
İç yüzde akciğere girip çıkan oluşumların bulunduğu alana HİLUS PULMANİS (göbek) denir. Hilus yolu ile akciğere bronşlar, akciğer arterleri ile sinirler girer, akciğere venleri ile lenfa damarları çıkar. Bu oluşumların tümüne birden akciğer kökü anlamında “RADİX PULMONİS” denir.
Sağ ve sol akciğer üzerlerindeki derin yarıklarla (fissuraeinterlobares) lobuspulmonislere (akciğer lobları) ayrılmıştır. Pulmodexterlobussuperior, lobusmedius ve lobusinferior olarak üç lob olmasına rağmen pulmosinisterlosussuperior ve lobusinferior olarak iki lobdan ibarettir. Sağ akciğerde bu lobları fissurahorisontalis ve fissuraobliqua, sol akciğerde ise sadece fissuraobliqua birbirinden ayrılmıştır.
Akciğerlerin tabanı diaphragma üzerine oturur. Tepesi aperturathoracissuperioru (claviculanın ortası hizasında l.costadan itibaren) 2-3cmi aşar.
1-Akciğerin yapısı: BroncusprincipalislerHiluspulmonisten içeri girince “AKCİĞER İÇİ BRONŞLARI” genel adını alırlar ve o taraf akciğerinin loblarına göre sağda üç solda üç dala ayrılırlar. Bu ilk dallara “BRONCHİ LOBARES” denir. Bunlarda birkaç segmente “BRONCHİ SEGMENTALES” segmentlerde çok sayıda bronchiolilere ayrılır. Bu şekilde ayrılmalarına devam eden bronşların çapları gitgide küçülür duvarlarındaki kıkırdak giderek yok olur yerini düz kaslardan ibaret bir duvar alır. Epitelkübikleşir, siller ve salgı hücreleri yok olur. Bronş ağacının son dallanmaları bronchioliterminales, bronchiolirespiratori, ductulialveolares şeklindedir. Ductulialveolareslerin duvarları incedir ve yer yer şişkinlikler gösterir ki bunlara sacculialveolipulmonislerde sonlanırlar. Alveol duvarı yassı tek sıra endotel hücrelerden elastik ve reticüler liflerden yapılır. Bunlar etrafında kapiller bulunur ki, kapillerden akciğer venleri başlar. Her bir akciğerden iki adet VV. PULMONALES çıkar.
Ductulialveolares, sacculialveolares,  alveolipulmonis birlikte bir akciğer acinusunun oluştururlar. 12–18 akciğer acinusu da lobulipulmonum olarak adlandırılır. Her bir lobulipulmonum da bağımsız bir akciğercik olarak değerlendirilir.
Akciğerin dış yüzü serözpleura ile örtülüdür.
Bronşların duvar yapıları tracheaya benzer. Bronkuslar ait oldukları taraf akciğeri içine girerek birçok kollara ayrılır.
 Bronş ve bronşiyollerin geri dönüşsüz olarak genişlemesine neden olan kronik, nekrotizan bir enfeksiyondur. Distal hava yolları daraldığı ve tıkandığı için, hastalık obstrüktif niteliktedir.
Yüksek ateş, öksürük ve bol miktarda kötü kokulu balgam ile karakterlidir.
Etiyolojisinde obstrüksiyon, nekrotizanpnömoniler ve değişik doğumsal veya herediter hastalıklar olabilir.
Makroskopik olarak hava yolları genişlemiştir ve çıplak gözle bakıldığında, plevra komşuluğunda bile görülebilirler. (Normal olarak plevradan 2-3 cm uzakta çıplak gözle seçilemez olmaları gerekir).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder