Aynanın karşısına geçip mutsuz olmak, saatlerce kıyafet aramak, aman başkaları ne der diye düşünerek açık renkli pantalonlar, gömlekler giyememek..
Her kadının hayatında böyle bir dönem mutlaka olmuştur.. Hadi bu pazartesi diyete başlıyorum diyerek pazar gecesi abartmak? Ya da, zaten diyetteyim bi parçacık bişey yersem nolucak cümlelerinin sonu gelmeyince, bir dost tavsiyesi üzerine kendimi Berrin Yiğit’in ofisinde buldum..
Herkesin vazgeçemediği alışkanlıkları, yemekleri, saatleri vardır.. Önemli olan bunları dikkate alarak diyet yapmaktır.. Daha önceki diyet girişimlerimde başarısız olmamın sebebi de sanırım mutlaka uyulması gereken saatler ve asla yerine başka bişey koyamayacağım yemeklerin zorunlu olmasıydı. Kiloss’da ise durum çok farklı! Yarım saat süren ilk görüşmede herşey o kadar açık konuşuluyor ki, diyet yapmak işkenceye değil “hayat tarzına” dönüyor.. Hayatımız boyunca diyetisyene gidemeyeceğimiz bir gerçek ama önemli olan verilen kiloları nasıl koruyacağımız ve bundan sonraki hayat tarzımız..
En sonunda bende sağlıklı yaşamayı, arada bir kaçamak yapmayı ve kilomu korumayı öğrendim..
2.5aylık diyet programımın sonunda 7 kilo verdim ve en önemlisi hepsinin yağ olması..
Artık istediğim renkleri, istediğim elbiseleri rahatlıkla giyebiliyorum..
Kilo veremiyorum, mutlaka yemem gereken şeyler var, düzen kuramıyorum gibi cümleleri kuruyorsanız, hepinize Kiloss’u tavsiye ediyorum!
Bu yolculukta en çok özleyeceğim şey, her seansın sonunda gururla aldığım yapıştırmalar olacak!
Herkese kolay gelsin,
Treysi Baron
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder